Yeter artık Edi bese Assez! That’s enough Basta! Das is genug

Ä°spanya'ya gittiÄŸimde ilk iÅŸim Madrid tren istasyonuna gitmek oldu.
Ä°spanya da bizim gibi yıllarca terörle ve darbelerle boÄŸuÅŸan bir ülke.
Ama onlarda bizden farklı bir şey var.
O sır İspanya sokaklarında saklı.
O sır İspanya Parlamentosu'nda saklı
O sır Madrid tren istasyonunda saklı.
Albay Tejero darbe yapıp, Ä°spanya Parlamentosunu basınca, Kral'ın çaÄŸrısı, El Pais Gazetesinin özel baskı yaparak halkı parlamentoya sahip çıkmaya çağırması ve Ä°spanyol halkının duyarlılığı sonucunda halk Parlamento binasının etrafında toplanmıştı.
Halkın demokrasiye sahip çıkması üzerine Albay Tejero teslim olmak zorunda kalmış ve o tarihten bu yana Ä°spanya'da kimse darbe yapmayı aklına getirmemiÅŸti.
Ayrılıkçı ETA terör örgütü Madrid tren istasyonunda 11 Mart 2004'de 191 kiÅŸinin öldüÄŸü 800 kiÅŸinin yaralandığı eylemi gerçekleÅŸtirdiÄŸinde büyük bir zafer elde ettiÄŸine inanıyordu.
Ancak Madrid tren istasyonuna konulan bombalar Ä°spanyolların yüreÄŸinde patladı.
Tarih 13 Mart 2004'ü gösteriyordu.
2 milyonu baÅŸkent Madrid'te olmak üzere 12 milyon Ä°spanyol ülke genelinde teröre karşı yürüdü.
ETA'nın bu durumda terörle mücadeleyi sonlandırdığını açıklamaktan baÅŸka çaresi kalmamıştı.
Ä°spanya'da sessiz milyonların gücü önce demokrasiyi kurtardı sonra terörü sonlandırdı.
12 kiÅŸinin yaÅŸamını yitirdiÄŸi Charlie Hebdo baskınından 4 gün sonraydı.
Paris sokaklarında her dilden, her dinden, her renkten, her milletten 1.5 milyon insan teröre karşı yürüdü.
Elele kol kola.
En ön safta Hollande'ın, Merkel'in, Cameron'ın, BaÅŸbakan DavutoÄŸlu'nun yer aldığı 50 ülkeden liderler yürüdü, arkalarından ise milyonlar…
İnsanlık bir şeyi keşfetti.
Terörle mücadelede en etkili yöntemin tanklar, toplar, savaÅŸ uçakları ve bombalar olmadığını gördü.
Terörle mücadelede en büyük güç, sessiz milyonların sesiydi.
Milyonlar Fransızca, ”Assez! ”, Ä°ngilizce, ”That's enough”, Ä°spanyolca, “Basta!”, Almanca, “Das is genug” dediler.
“Yeter artık”
Yarın biz de PKK terörüne karşı Türkçe” Yeter artık ” Kürtçe, ”Edi bese” diyeceÄŸiz.
Bir dilde daha sesleneceÄŸiz.
O da anaların gözyaÅŸlarının dili olacak.
Anaların gözyaşı karşısında sönmeyen hiçbir ateÅŸ yok.
30 yıldır terörle mücadele ediyoruz.
40 bin canımız, milyarlarca dolar paramız daha da önemlisi kardeÅŸliÄŸimiz gitti.
20 Temmuz'dan bu yana 114 ÅŸehidimiz var.
Her güne yeni bir ÅŸehit haberiyle uyanıyor, her gece acıyla yatıyoruz.
PKK ile mücadelede çok ÅŸeyi yaptık ama bir ÅŸeyi yapamadık.
Sessiz milyonlar olarak sokaklara dökülüp teröre dur diyemedik.
Ä°ÅŸte yarın saat 16.30'da Ankara'da Sıhhiye'de teröre dur demek için yürüyeceÄŸiz.
TOBB'un öncülüÄŸünde 14 sivil toplum kuruluÅŸunun düzenlediÄŸi teröre karşı yürüyüÅŸte yerimizi alacağız.
Biz Türküz, biz Kürtüz, biz Sünniyiz, biz Aleviyiz.
Biz ÅŸehit ailesiyiz, biz yüreÄŸi yaralı anneyiz, evladını kaybetmiÅŸ babayız.
Hülasa biz hep birlikte Türkiye'yiz.
Rıfat Hisarcıklıoğlu'nun dediği gibi:
“Gün komÅŸuna sarılma günü. Gün Türk'ün Kürd'e, Kürd'ünTürk'e, Alevi'nin Sünni'ye, Sünni'nin Alevi'ye el uzatma günüdür. Gün bir olma, iri olma, diri olma günüdür”
Ä°stiyoruz ki bu ülkede tek bir damla kan dökülmesin.
Ä°stiyoruz ki bu ülkede bayraÄŸa sarılı ÅŸehit cenazeleri gelmesin.
Türk'ün çocuÄŸu askerde ÅŸehit düÅŸmesin.
Kürdün çocuÄŸu daÄŸlarda ölmesin.
Åžehit ailelerinin evlerinden Türkçe, Kürtçe ağıtlar yükselmesin.
Anaların yüreÄŸi yanmasın
Onun için, “bayrağımızı alıp” gideceÄŸiz.
Bilinmeli bu bayrak Kürde karşı sallanmayacak.
Çünkü o bayrak rengini hem Türk'ün, hem Kürd'ün kanından alıyor.
Hiçbir partinin, kuruluÅŸun, derneÄŸin, siyasi görüÅŸün bayrağı, sloganı olmayacak.
Teröre karşı yürüyüÅŸte en çok dikkat edilmesi gereken nokta, bu yürüyüÅŸün Kürtlere karşı bir yürüyüÅŸe dönüÅŸtürülmemesi olmalı.
Çünkü biz Kürt-Türk ele ele yürüyeceÄŸiz.
Çünkü ölen bizim çocuklarımız.
O nedenle 30 yıldır evlatlarını terörü kurban veren bizler, bir 30 yıl daha terör belasıyla boÄŸuÅŸmamak için, ”Yeter artık” dileyeceÄŸiz.
Bu geç kalmış bir yürüyüÅŸ.
Belki 80'lerde yapsaydık bunu 90'lar cehennemi yaşanmayacaktı.
90'larda yapsaydık bu günlerde ÅŸehit cenazeleri kaldırıyor olmazdık.
Geç de olsa yarın sizi meydanlara bekliyoruz.
Hani Nemrut, putları ilah edinmediÄŸi Ä°brahim Halil Peygamberi mancınıkla ateÅŸe atmıştı ya…. Nemrut o kadar ateÅŸ yığmıştı ki, hayvanlar ateÅŸten korkmuÅŸ kaçmıştı.
Bu sırada bir karınca aÄŸzında bir damla suyla telaÅŸlı bir ÅŸekilde alevleri göklere yükselen ateÅŸe doÄŸru yaklaşıyormuÅŸ.
“Nereye gidiyorsun” diye sormuÅŸlar.
“Nemrut Hazreti Ä°brahim'i ateÅŸe atacakmış. O ateÅŸi söndürmeye gidiyorum” karşılığını vermiÅŸ.
“O ateÅŸ çok büyük. Senin bir damla suyun onu söndüremez”demiÅŸler.
Karınca yorgun bacaklarının üstünde doÄŸrulmuÅŸ.
“Hiç olmazsa hangi tarafta olduÄŸum anlaşılır” demiÅŸ.
Günümüzün Nemrut'larının yaktığı terör ateÅŸini söndürmek ve karınca misali Hazret-i Ä°brahim'in yanında olduÄŸumuzu göstermek için sizi terör yürüyüÅŸüne bekliyorum.
Ben de bayrağımı alıp gideceğim.
Hem bayrağımı hem de yüreÄŸimi alıp gideceÄŸim.
Bir daha analar ağlamasın diye.
Sizi, bizi, hepimizi bekliyoruz.